Sayfalar

16 Şubat 2016 Salı

Bir Sanat Kurumu;MERKEZİN DIŞINDA MERKEZ OLABİLMEK ANTALYA KÜLTÜR SANAT-AKS




Bir Sanat Kurumu;
MERKEZİN DIŞINDA MERKEZ OLABİLMEK 
ANTALYA KÜLTÜR SANAT-AKS


Antalya Kültür Sanat’da Pera Müzesi yetkililerinin desteği ile hazırlanan sergiler 
mekanın global bir kimlik kazanmasına da neden oluyor. Resmi açılışını Picasso 
ve Ara Güler eserleri ile Eylül ayında gerçekleştirecek olan merkezin ön açılışı
 Pera Müzesi’nde daha önce izleme şansı bulduğumuz Cecil Beaton’ın 
Sotheby’s arşivinden derlenen “Portreler” ve 18. yüzyılın ünlü ressamlarından 
Luigi Mayer’in “Gravürler” sergileri ile gerçekleştirildi. Merkezde Antalya EXPO 
2016 etkinliklerine paralel olarak Andy Warhol’u izleme şansı da mümkün olabilecek
.Bir kültür sanat merkezi olarak; merkezin dışında bir alternatif olmak, bu yolla 
gündemi çevrelemek ve dinamik yaratmak. Bu mümkün olabilir mi?
Böylesi bir sorunsalı tartışmaya açmamın sebebi 31 Temmuz  tarihinde açılışı gerçekleşen 
 Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurduğu ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı’nın 
çatısı altında hayata geçirilen Antalya Kültür Sanat’ın kent bilinci içerisinde yaratacağı 
dinamizmi öngörmemden kaynaklanabilir.
Bu aşamada merkez kavramını biraz tartışmak gerekir. Sanat gündeminde merkez 
olmak ne demektir? İstanbul’da sermaye sahipleri, yeni sanatsal eğilimler, sayıları hızla 
artan sanat galerileri, gelişen koleksiyoner profili,  kentte konumlandırılan ilk büyük sanat 
festivalleri, açılan sanat okulları ve kurumlar zamanla İstanbul kentinin kültür-sanat 
belleğinin oluşumunu hızlandırdığı, zenginleştirdiği gibi  bu süreçte kentin bir sanat 
merkezi olmasını da sağladı. Tıpkı diğer sanat merkezi kentler; Paris, New York, 
Dubai gibi… 1987’de ilki gerçekleştirilen İstanbul Bienali, 2006’da başlayan Contemporary
 İstanbul ve 2013’de ilkine tanık olduğumuz ArtInternational sanat fuarları da kentin 
global sanat sahnesinde sanatçı profili ve sanat gündemi ile görünür olmasını güçlü kılan etkinliklerdir.
İstanbul’un sahip olduğu bu merkez bilinci 1990’larda özellikle kültür-sanat odaklı 
kentsel dönüşümü ve kent politikalarını da etkiledi. Bu dönemde etkisini Türkiye 
ekonomisinde göstermeye başlayan neoliberal politikalar bu dönüşümde oldukça 
önemli bir paydayı oluşturuyordu. Holdinglerin vakıflaşma süreçleri, koleksiyon
 politikaları, koleksiyonlarında barındırdıkları sanat tarihsel içerikleri, müzeleşme 
süreçleri, paralel bir şekilde değişen galericilik anlayışları sanat kurumlarının kurumsallaşma
 hızını artırmıştır.
Örneğin; 1969 yılında kurulan Vehbi Koç vakfı; eğitim, sağlık, kültür-sanat alanlarında 
faaliyet gösteren ilk vakıftır. Vakıf, Türkiye’nin ilk özel koleksiyon müzesi olan Sadberk 
Hanım Müzesi’nin kurulmasını sağlamış ve vakıf yolu ile araştırma enstitüleri kurulmuştur. 
Vakfın çağdaş sanat koleksiyonu 2007 yılında Ömer Koç tarafından Dolapdere’de 2016 
yılında açılması planlanan çağdaş sanat müzesi için geliştirilmektedir. Ayrıca; 2010 yılında 
açılan Arter de vakfın ve Türkiye’nin önemli sanat mekanlarından biri haline gelmiştir. 
Mekanın ilk sergisi de 2010 Mayıs ayında Vehbi Koç Vakfı Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndan oluşmuştur. Arter, 2016 yılında açılması planlanan müze projesinin laboratuvarı olarak düşünülmüştür. Aynı şekilde; Garanti Bankası tarafından 2011 yılında açılan SALT ise; 
koleksiyon ve arşivlerin ortak kullanımını öngören Avrupa müzeler ağı L’Internationale
 olan üyeliği, uluslararası sergileri, yenilikçi araştırma ve deneysel düşünce ortamını 
oluşturan yapısallığı ile banka galericiliğinde oluşan değişimin temsilcilerinden biridir. 
2000’li yıllar holding koleksiyonlarının sergilenmeye, yayınlanmaya başladığı yıllardır.
 2001 yılında Giz İnşaat Yatırımları Ticaret A.Ş.-Yönetim Kurulu Başkanı tarafından
 koleksiyon müzesi olarak açılan Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, 2002 yılında Sabancı Vakfı
 tarafından açılan Sabancı Müzesi, 11 Aralık 2004 yılında Eczacıbaşı Holding tarafından
 müze için farklı bir koleksiyon politikası ile oluşturulan İstanbul Modern, 2005 yılında
 Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından açılan Pera Müzesi, Bozlu Holding tarafından açılan 
Bozlu Art Project, 2007 yılında Borusan Holding tarafından açılan Perili Köşk olarak da
 bilinen Borusan Contemporary gibi mekanlar 2000’lerde devletin sanat merkezleri ve
 müzecilik girişimlerini ağırlıklı olarak holdinglere tasfiyesinin birkaç örneğidir.
 Bu süreçte Garanti Bankası kuruluşu Salt’ın İstanbul dışında Ankara-Ulus’ta 3 Nisan 2013
 tarihinde açtığı sanat merkezi Salt-Ulus, merkezin dışına taşan önemli bir sanatsal dinamik 
olarak varlığını sürdürmektedir.
Salt-Ulus kadar önemli bir sanat merkezi olmaya aday ATSO- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası-
 ve Sunan-İnan Kıraç Vakfı ortak girişimi olan ve 31 Temmuz 2015’de kent ile buluşan Antalya
 Kültür Sanat; İstanbul’dan çok uzak bir kentte dünya sanatçılarını bölge kent halkları ile buluşturmayı planlıyor. Bu kurumsal yapı ile ülkenin ve Antalya kentinin önemli sermaye
 sahipleri aslında İstanbul dışında bir merkez yaratmayı vaat ediyorlar. Antalya’da otuz
 bini aşkın üyeye sahip ATSO Yönetim Kurulu üyeleri; 1971-2008 yılları arasında kullanımda
 olan kurum binalarını global sanat merkezlerinin paralelliğindeki fiziki koşullara sahip bir
 sanat kurumuna dönüştürmeyi tercih etmişler. Açılışı gerçekleşen merkezin mimarisinden de
 söz etmek gerekir. Türkiye’deki sanat müzeleri izlendiğinde mimari kimliği ile de var olan bir müzemiz yada sanat kurumumuz henüz mevcut değil -sanırım bunun için 2016’da açılması planlanan iki özel müze girişimini beklememiz gerekiyor- Antalya Kültür Sanat’ın mimari 
projesi Sinan Genim tarafından gerçekleştirilmiş. Tasarım; sahip olduğu konstrüksiyon ile
 modern mimariyi, anlam ile de bugünün toplumsal sorunlarını referanslıyor: toplumda
 önemli olan var olan farklılıklarla bir armoniyi sağlamaktır. Tıpkı gökkuşağı renkleri gibi. 
Kurumsal ve mimari etki kentsel dönüşümü ne kadar hızlandıracak? Bunu zaman gösterecek. 
* Bu yazı 3 Temmuz 2015'de (http://www.artfulliving.com.tr/project/1011/bir-sanat-kurumu, Erişim Tarihi: 17.02.2016) adresinde yayınlanmıştır.

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder