Sayfalar

27 Haziran 2011 Pazartesi

SÖYLENCELERDEN GÜNCEL YAŞAMA



EBRU NALAN SÜLÜN


Şanlıurfa’daki “Haleplibahçe” yer mozaiklerinden etkiler barındıran koleksiyonunu bölge halkı ile paylaşmak isteyen Tina Fischer 20 Haziran 2011 tarihinde Urfa Belediyesi Sergi Salonu’nda açtığı sergi ile Urfa’lılar ile buluştu. Şanlıurfa’da Balıklıgöl’ün kuzeyinde yer alan Haleplibahçe mevkisinde düşünülen kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan altyapı çalışmalarında tesadüfen bulunan kalıntılar sonucunda gerçekleşen kazılarda Amazonlar Villası, Hamam kalıntısı ve Geometrik bir villa ele geçirilmiş. Burada bulunan buluntuların en önemli ve dikkat çeken kısmı ise bu yapılarda ele geçirilen yer mozaikleri. Tüm mozaiklerde eşzamanlı kullanılmış olan hayvansal, bitkisel ve geometrik bezemelere ek olarak oldukça kıvrak ve ifadeli figür tasvirlerine de rastlamak mümkün. Mozaiklerin bu etkileyici bütünselliği ve sahip olduğu anlatım dili belli ki Tina Fischer’ı da etkilemiş.

Sanatçı; bu etkileşim ağını kendi öznel deneyimleri, yaşamsal rastlantısallıkları ile özdeşleştirerek anakronik bir anlatım dilini elde etmiş. Resimlerde tanrılar, efsaneler güncel yaşam deneyimleri ile eşzamanlı sunularak hayatın tam ortasına yerleştirilmişler. Fischer’ın kullandığı renk, figür, mekan ve tüm bunların birbirleri ile sağladığı sıra dışı ilişki resimlerin en önemli katmanını oluşturuyor. Çünkü; resimlerin hepsinde “Haleplibahçe “ mozaiklerindeki tanrıları izlerken aynı zamanda da sanatçının deneyimlediği sıradan yaşam enerjilerini izlemek mümkün.

Bu serginin değerlendirilme sürecinde aslında bir taraftan da “peygamberler şehri” olarak adını niteleyen Şanlıurfa’da mitolojik tanrıları resmeden bir Avusturya’lı kadın sanatçı olma haline de değinmek gerektiğini düşünüyorum.

Sanat ortamında İstanbul dışında gerçekleşen çok önemli etkinliklere tanık oluyoruz. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son dönemlerde Mardin ve Diyarbakır başta olmak üzere kentler güncel sanat dinamiklerine ev sahipliği yapmaya devam etmekteler. Şanlıurfa da geçtiğimiz yıl Göbeklitepe Çalıştayı ile kendisinden söz ettirmişti. Çalıştay’ın kentte yarattığı coşku izlenmeye değer boyutta idi. Tina Firscher sergisinin kentte yarattığı izler de uzun süre silinmeyeceğe benziyor. Firscher’in çıplak bir tanrı heykeli kullandığı eserine sergi açılışı ve devamında halk tarafından yapılan tacizler, yöresel gazetelerde yayınlanan yorumlar sanatta sansür sorununu tekrar gündeme getirdi. Kentte başta Şanlıurfa Belediyesi olmak üzere genç ve aydın halk tarafından takdir edilesi boyutta sağlanan imkanlar ve övgülerin yanında sergi açılışı sırasında daha önce belki de hiç resim görmemiş bir Urfalı tarafından yapılan protestonun yöresel yayınlarda da desteklenmesi, Tina Firscher ve belediyeye yönelik tehditler, toplumsal aidiyet ve sanatsal dinamiklerde yer alan sorunları da yine gündeme getirecek boyutta idi.

“Haleplibahçe Küresel” sergisi aslında kentin katmanlarından ortaya çıkan tanrı Achilleuss’un çıplak tasviri ile yarattığı fırtına etkisinin yanında özellikle kentte yaşayan gençler, sanatseverler tarafından merakla deneyimlenen bir koleksiyon olarak dikkat çekiyor. Sergi 4 Temmuz 2011’e dek Şanlıurfa Sanat Galerisi’nde izlenebilir.


* Bu yazı 27 Haziran 2011 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder