DİCE KAYEK |
HÜSEYİN ÇAĞLAYAN |
“İstanbul Contrast” sergisi Paris’teki sergileme yönteminden farklı olarak sanatçı Arik Levy tarafından tasarlanan “Log Forest” isimli bir enstalasyon ile sunuluyor. Ayrıca; sergi mekanında kullanılan ses efektleri de Leon Milo’nun tasarımı ile Yerebatan Sarnıcı’ndaki seslerin kaydedilip montajlanmasıyla oluşturulmuş. Sergi alanı Yerebatan Sarnıcı’nı hatırlatan bir mekana dönüştürülmüş. Her bir sütun, giysilerin sergi alanı halini almış. Fakat; izleyenlerin bu dar mekanda giysileri özümsemeleri oldukça zor. Sergi düzenleme alanı için daha geniş mekan seçimi bu problemin oluşmasını engelleyebilirdi.
Tüm dünyada moda ve sanat arasındaki çizgi gittikçe inceliyor. Modanın kavram ve sanat ile bütünlendiği çalışmaları büyük müzelerde ve galerilerde izlemek artık çok olağan bir durum. “Hüseyin Çağlayan: 1994-2010” sergisi de; mimari, bilim, tarih, antropolojik, biyolojik ve teknolojik etkilerin altındaki felsefi katmanları, kullanılan yeni malzemeleri, deneysel duruşu ile modanın keşif alanına ve kavramsal duruşuna katkı sağlayan, düşünsel boyutu güçlü bir sergi.
Bu anlamda Dice Kayek’in tasarımları Hüseyin Çağlayan yapıtlarının yanında defileyi andırır bir yaklaşım ile izleyenlere sunulmakta. Sanırım tek fark: canlı mankenlerin yokluğu. İstanbul Modern’de Dice Kayek koleksiyonunun Hüseyin Çağlayan: 1994-2010 koleksiyonu ile eşzamanlı sunumu iki sergi arasındaki farklılıkları daha görünür kılıyor. Hüseyin Çağlayan’ın kavramsal duruşu destekleyen ve bu yolda araçsallaşan, izleyici ile diyalog içerisindeki tasarımlarının hemen yakınındaki -belli bir kavram altına girmeye çalışmış olmalarına rağmen- Dice Kayek’in tasarımları kadın beğenisini ve fonksiyonelliği önemseyen bir üslup ile sunuluyor.
Dice Kayek Koleksiyonu’nu 19 Eylül 2010 tarihine kadar İstanbul Modern’de izleyebilirsiniz.
* Bu yazı 13 Eylül 2010 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder