Fırat Arapoğlu’nun küratörlüğündeki “Re/DeJenerasyon” da;Yeni Anıt, Elif Çelebi, Orhan Cem Çetin, İnsel İnal, Ferhat Özgür, Çağrı Saray ve Rıfat Şahiner yer alıyorlar. “Re/Dejenerasyon”; öncelikle oluşturduğu kavram zinciri ile dikkatleri çekiyor. Rejenarasyon ve dejenerasyon olma hali, bu halin evrimsel süreci sergideki işlerde döngüsel bir süreç içerisinde değerlendirilmiş. Yapıtların basın metninde de öncelikle bu kavramlara açıklık getiriliyor: “…Rejenerasyon; bir canlıda gerçekleşen doku kaybı sonrasında, aynı cinsten ve aynı değerden hücrelerin çoğalarak eksilen hücrelerin yerini doldurması olarak tanımlanıyor. Elbette bu tanımlama şunu da işaret ediyor. Rejeneratif bir süreç, dejeneratif bir sürecin sonucudur. Tıptan bilgisayar yazılımlarına, kentsel dönüşümden ekolojiye ve bilimden teolojiye çok geniş bir yelpazede ele alınan bu konu dahilinde olay şu şekilde gelişir: Önce yapı, bir bozulma ve yıpranma dönemine girer, fakat tam bu anda içindeki bazı negatif unsurları bünyesinden atmaya başlar. Eğer bu süreç başarılı olursa “yeni” oluşum dejenere dokunun içerisine yerleşir ve dejenerasyon–rejenerasyon döngüsü sağlanmış olur”.
Rıfat Şahiner, Yeşilköy'de Bir Pazar Öğleden Sonrası (Seurat'dan Sonra)
Ferhat Özgür, Dünyadan Haberler, katılımcı proje, 2008 - 2011
Sergide; Ferhat Özgür’ün “Dünyadan Haberler” isimli katılımcı projesi izleyenin sunduğu önermelerle şekillenen, kendi içerisinde evrilen bir konstrüksiyona sahip. Yapıt; bu konstrüksiyon içerisinde interaktif bir dil ile boşlukları doldurmayı izleyene bırakıyor. Bu nedenle işin kurgu ve içeriğindeki öznellikler sayesinde iş, her an ironi yaratmaya, dönüşmeye müsait bir kurguya sahip. Rıfat Şahiner’in Seurat’a gönderme yaparak sunduğu “Yeşilköy’de Bir Pazar Öğleden Sonrası” isimli video yerleştirmesi ise; sanat tarihinden referanslar alarak şekillenen bir video çalışması. Sanatçı; video ile eşzamanlı sunduğu metinde Deleuze ve Guattari’ye gönderme yaparak kapitalizm ve yersiz yurtsuzlaşma eylemini sorguluyor. Ayrıca; bu eylemin uğradığı dönüşümler ve metamorfozları Şahiner, “yeni kırsal-kent sosyolojisi” olarak okunma önerisi ile sunuyor. Sanatçı video kurgusunda; köyden kente gelen ötekilerin kentteki var olma şekilleri, kentin kimlik mekanlarındaki duruşları, bu süreçte kentte bireysel olguları ile kendiliklerini yaşamaları ve bu yolla kent dokusunda sağladıkları toplumsal ironilere gönderme yapıyor. Sergi izleyeni videonun derinliğine indiğinde kendini bir taraftan da Türk olmanın anlamını sorgularken buluyor.
Yeni Anıt, Offspace Odyssey, video 20'07'', 2010
Sergide dikkat çeken işlerden birisi de Yeni Anıt’a ait “Offspace Odyssey” isimli video çalışması ve “Biat Et!” stencili. Sanatçı, “Biat Et!” çalışmasını stencil sanatçısı Yusuf Aygeç ile bir takım performansı olarak sunuyor. Yeni Anıt, şehirde yükselen Biat kültürüne bir alt kültür mirası olan stencil aracılığı ile bakıyor. Sanatçı; Beyoğlu’ndaki elli noktaya bu stencili damgalayarak reklam imgelerinin bombardımanı ve güç ilişkilerinin erozyonu altındaki kültürü, alt kültüre dönüştürmeyi amaçlıyor. Ve bir galeri mekanında başlayan süreç kentin belli noktalarında devam ediyor. Sanatçı bir sokak sanatı olan stencili bir yerel direniş nesnesi olarak kullanarak kamusal bir performatik harekete dönüştürüyor. Bu da işin kalıcılığı ve boyutunu değiştiren bir süreci başlatıyor. Sanatçının sergi sürecinde yaptığı “Doppler Etkisi: 2010 Offspace Odyssey” başlıklı konuşması da işin performatik duruşuna destek veriyor.
Orhan Cem Çetin, A ve B - Me & Ma, fotoğraf, 2011
Orhan Cem Çetin’in “A ve B- Me&Ma” isimli fotoğraf çalışması ise otobiyografik ve kurgusal açmazları ile re-dejenerasyon kavramına içselleştirilmiş bir açı ile bakıyor. Fotoğraf çalışmasının psiko-analitik ve duyuşsal değerleri çözümlenirken kullanılan mekan, araçsallaşan kullanım eşyaları ve sanatçının otobiyografik psiko etkilerini dikkate almak gerekiyor. Çalışmadaki fotoğrafik kurgu, sanatçının kullandığı tezatlıklar üzerinden şekilleniyor. Anne şefkati ile tezatlık oluşturan mimik değerleri, steril, sessiz mekan kurgusu fotoğrafın yapısal mekanizmalarında önemli bir paydayı oluşturuyor. Hollanda enteriyörlerini hatırlatan iç mekan ayrıntıları aslında çok önemli ikonografik unsurları barındırıyor. Orhan Cem Çetin’in “Konuşma, İş Yapıyorum” adlı performans ve konuşması da serginin ve işin kavramsal çehresine destek vermeyi amaçlıyor.
İnsel İnal, Uzlaşma 2, Yerleştirme, 2011
Elif Çelebi, ve diğerleri, yerleştirme, 2011
Çağrı Saray, Ambivalans Nesneleri Acil Durum İçin Kan, Karışık Teknik, 2006.
Cumhuriyet Gazetesi- Sanatorium- Re-DeJenerasyon Sergisi-17 Mayıs 2011